Aşkın Bedelini Ödeyen Kahraman Şehid Bayram Hoca Takım Eser

Ürün stokta bulunmamaktadır.
Hızlı Gönderi
Güvenli Alışveriş
İade ve Değişim

Şehit Bayram Ali Öztürk Hoca 1. Cilt Hayatı ve Hatıraları
 

Aşkın Bedelini Ödeyen Kahraman

   Hatıralar, yaşanan hayat tecrübelerinin bir sonraki nesillere aktarılması ve bir dönemin tarihine ışık tutması açısından mühim eserlerdir. Bu tarz eserler, yaşadığı dönemde insanlara öncülük, önderlik ve rehberlik yapmış ve o dönem insanının hayatında önemli bir yere sahip bulunan kanaat önderleri, âlimler ve dava adamlarına ait olursa daha bir öneme sahiptir. Bu hususun ehemmiyetinden olacak ki; İmam-ı Azam Ebû Hanîfe (Rahmetullahi Aleyh) “Salih insanların hayat hikâyelerini okumaktan büyük bir haz aldığını, onların hayat hikâyelerinde İslam’ı aşk ve heyecanla yaşamanın misallerinin olduğunu” ifade etmiştir.

   Bayram Hoca’mıza ait bu eser 20 seneden fazla cami kürsülerinde, mübarek gün ve gecelerde, düğün cemiyetlerinde, yakın zamana kadar da İsmailağa Camiinde, sabah namazlarından sonra muntazaman devam eden pazar sohbetlerinde anlatılanların kaybolup gideceği endişesiyle ortaya çıkmıştır. Ayrıca kürsülerde ve sohbetlerde dile gelmeyen, Hoca’mızın husûsi hayatıyla ilgili sırlı hakikatlerin, ibretlerle dolu hadise ve hatıraların gün yüzüne çıkması için arzulanan bir niyetin, Rabbimizin lütuf ve inayeti ile gerçekleşmesidir. Sayfalarını çevirdiğiniz bu birinci kitapta Bayram Hoca’mızın kısaca
çocukluğu, gençliği, ilim tahsili ve irşad hayatıyla ilgili birbirinden güzel hatıralarını bulacaksınız. Tasavvuf ve tarîkata dair manevi tecrübeleri ve engin mülahazaları okuyacak, günlüklerindeki notlarından, sözlerinden, mektuplarından, makalelerinden, okuduğu şiirlerinden bir demet koklayacaksınız. Şu hayatta kendisine ait yazılı tek eser olan “Mezuniyet Tezi”ni heyecanla okuyacaksınız. Pek kıymetli hatıraları, İslam âlemi, Avrupa ve Osmanlı hanedanıyla ilgili mülahazaları, İslam ahlakı ve tasavvufa dair ince hususları müşahede edeceksiniz… Ayrıca vaazlarından ve sohbetlerinden birkaç tanesini, kendisini tanıyanların, arkadaşalrının, talebelerinin ve hocalarının naklettiği hatıraları içeren bazı çalışmaları da kitaba ilave ettik. Hazırlık aşamasında olan “Mektubat Sohbetleri” adındaki ikinci ve devamındaki kitaplarda ise; isminden de anlaşılacağı üzere

   Hoca’mızın yıllarca kürsülerde ve muhtelif mekânlarda yaptığı sadece Mektubat sohbetleri olacak. Hoca’mızın sohbet ve vaazlarındaki üslûbunun güzelliğini, samimiyet ve tesirini, gönülleri ve kulakları okşayan tok sesini, bakmaya doyum olmayan nûr sîmasını, sohbetlerdeki mevzûların sürükleyiciliğini ve tatlılığını dinleyenler çok iyi bilirler. Biz de kitabı hazırlarken, Hoca’mızın anlatımındaki tatlılık ve güzellik bozulmasın diye kitaptaki üslûba dokunmadık. Bu sebeple; sohbet ve vaazlarındaki üslûbunun, okuyacağınız bu kitapta da olduğunu; konuların konuları açtığını ve birbirini sürüklediğini göreceksiniz. Hoca’mızın anlatımına müdahale etmemekle birlikte bazı cümlelerin kolay anlaşılması için “Köşeli Ayraç [ ]” içerisinde eklediğimiz sözler olmuştur. Ayrıca Hoca’mızın sohbetleri uzun ve birçok konuyu kapsadığından parça parça okumak isteyenlere de bir kolaylık teşkil edeceğini umarak aralarına konu başlıkları ilave ettik. Eminiz ki Hoca’mızın bizzat size hitap edercesine konuştuğunu hissedecek, ya da sorduğunuz sorunun cevabını alıyor veya kendisiyle yapılan mülakatı dinliyor gibi düşüneceksiniz. Allah’a kulluk şuuru içinde geçen kıymetli bir ömrün semeresi olan bu kitap, genç nesillerin devşirip istifade edeceği hayat tecrübelerini, bilgi hazinelerini, özlü sözleri ve ibretli hikâyeleri ihtiva etmektedir. Satırları arasında Hoca’mızın huzur bahşeden sesini ve nefesini hissedeceğinizi düüşündüğümüz bu güzel eserle, siz kıymetli okuyucularımızı başbaşa bırakırken; ilim ve hikmet dolu sözleriyle, güzel ahlakıyla ve manevî şahsiyetiyle çağımıza Asr-ı Saadet’ten bir soluk taşıyan Şehid Bayram Hoca’mıza Cenab-ı Hakk’tan; vefatının bu yedinci sene-i devriyyesinde kendisini ru’yet-i cemalullah ile mükâfatlandırması niyazı ile birlikte yetîm manevî evladlarına da onun kulaklarda hâlâ çınlamakta bulunan irşad ve îkazlarının tesîrinin devamını lutfetmesini niyaz ederiz. Hata ve kusurlar nefsimizden, güzellikler Rabbimizdendir. Kitapta gördüğünüz hatalarımızı bildirmeniz bizi memnun edecektir. Eserin hazırlanmasında bu âciz kuluna da hizmet lütfeden Yüce Rabbimize hamd olsun. Çalışmada bana yardımlarını esirgemeyen onun halis dost ve talebelerine teşekkür ediyorum. Rabbimiz niyetlerimizi kabul etsin. Eserden en güzel şekilde istifade edilmesini, nice ellere ve gönüllere ulaşmasını nasib eylesin. (Âmin) Tevfîk ve inayet, ancak ve ancak âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ımızdandır…

 

Şehit Bayram Ali Öztürk Hoca 2. Cilt Mektubat Sohbetleri

Mihrab Şehidi Bir Üstadın Ardından

   ......Ben bu ibareyi beş dakikada okurdum geçerdim. Ama Bayram Hoca Mektubat okudu bize. Hayır. Öyle değil. Ağzına yemek koymak mühim değil. Ağzına koyduğun yemeği ne yapacaksın ? Çiğneyeceksin. Bak ağzında sindirim var. Yemek borusunda sindirim var. Midede sindirim var. İnce bağırsakta sindirim var. Ondan sonra yemek ne oluyor ? Kana karışıyor. Can oluyor sana, kan oluyor sana değilmi abla ? Hee ilim de aynen böyledir.

   ......Yarım satır okudum Efendi dedi ki bana ondan sonra '' çok da az okudun. Biraz fazla okusana'' yani bir yarım sayfa falan dedi. '' Efendi Hazretleri ben okurum benim için sorun yok, üç sayfa okuyayım. Ama mesele cemaatin kulağına eritip dökmektir.'' Ondan dolayı bir şey demedi o zaman. Yani ne bu ? Adet olsun işte gelenek görenek yerine gelsin diye okuduk vesaire. Öyle değil. Şu mektup benim kafamda devrim yapmalı. Yeni yeni kararlar almaya beni mecbur etmeli kardeşim.

 

   Şimdi Mektubat'ta bazı satırlar var aziz kardeşim, nasıl ki böyle düdükle tencere misali bakarsın ki orada bir duman çıkıyor. Abla o duman değil. Orası bir kapak. O kapağın altından var ya öyle gürültüler geliyor ki, üfff kaynıyor. Bak buradan denizin üstüne bakıyorsun bir türlü gözüküyor. Ama altına bir girdiniz mine balıklar, ne balıklar. Hele hele kitap da tasavvuf ve tarikat ilimleriyle alakalı olunca Allah, Allah...

 

Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) : Şu mektubatı sana Allah okutturuyor.

Bayram Hoca (Rahmetullahi Aleyh) : Sizin sayenizde Efendi Hazretleri

 

 

Şehit Bayram Ali Öztürk Hoca 3. Cilt Mektubat Sohbetleri

 

Aşkın Bedelini Ödeyen Kahraman - Şehid Bayram Ali Öztürk Hoca r.h.a - Mektubat Sohbetleri - 3. Cilt
 
"Hocamız hakkında yazdığımız "Hayatı ve Hatıraları" adlı ilk kitabımızda ziyadesiyle önsözümüz olmuştu. Beş kitaptan oluşturmayı düşündüğümüz setimizin ikinci kitabınıda hazırlamak nasıip oldu Elhamdülillah..."
 
Mihrab Şehidi Bir Üstadın Ardından
......Ben bu ibareyi beş dakikada okurdum geçerdim. Ama Bayram Hoca Mektubat okudu bize. Hayır. Öyle değil. Ağzına yemek koymak mühim değil. Ağzına koyduğun yemeği ne yapacaksın ? Çiğneyeceksin. Bak ağzında sindirim var. Yemek borusunda sindirim var. Midede sindirim var. İnce bağırsakta sindirim var. Ondan sonra yemek ne oluyor ? Kana karışıyor. Can oluyor sana, kan oluyor sana değilmi abla ? Hee ilim de aynen böyledir.
 
......Yarım satır okudum Efendi dedi ki bana ondan sonra '' çok da az okudun. Biraz fazla okusana'' yani bir yarım sayfa falan dedi. '' Efendi Hazretleri ben okurum benim için sorun yok, üç sayfa okuyayım. Ama mesele cemaatin kulağına eritip dökmektir.'' Ondan dolayı bir şey demedi o zaman. Yani ne bu ? Adet olsun işte gelenek görenek yerine gelsin diye okuduk vesaire. Öyle değil. Şu mektup benim kafamda devrim yapmalı. Yeni yeni kararlar almaya beni mecbur etmeli kardeşim.
 
Şimdi Mektubat'ta bazı satırlar var aziz kardeşim, nasıl ki böyle düdükle tencere misali bakarsın ki orada bir duman çıkıyor. Abla o duman değil. Orası bir kapak. O kapağın altından var ya öyle gürültüler geliyor ki, üfff kaynıyor. Bak buradan denizin üstüne bakıyorsun bir türlü gözüküyor. Ama altına bir girdiniz mine balıklar, ne balıklar. Hele hele kitap da tasavvuf ve tarikat ilimleriyle alakalı olunca Allah, Allah...
 
Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) : Şu mektubatı sana Allah okutturuyor.
-Bayram Hoca (Rahmetullahi Aleyh) : Sizin sayenizde Efendi Hazretleri
TESLİMAT
 
Değerli okurlarımız tedarik usulüyle çalışmaktayız. Stoklarda bulunmayan eserler için tedarik süremiz en geç 3 iş günüdür.

Büyük oranda sipariş verdiğiniz gün saat 13:00 ve öncesi ise siparişiniz aynı gün kargoya verilir.Ve ertesi gün teslim edilir.

Eğer siparişinizi saat 13:00`den sonra verdiyseniz ürününüzün stoklarda olması durumunda ertesi gün kargolama yapılmaktadır.

El emeği ve kişiye özel eserlerde gönderim süresi değişebilmektedir. Siparişinizin yoğunluğuna ve sıraya göre 3-5 iş gününü bulabilmektedir. 

---

Yurt Dışında ki okurlarımızın dikkatine;

Yurt dışından yapılan alışverişlerde sitemizde ki yurt içi kargo ücretleri, teslim süre ve şartları geçerli değildir. Yurt dışı kargo ücretleri siparişinizden sonra ayrıca tahsil edilir.
Yurt dışına, özellikle Avrupa Ülkelerine vermiş olduğunuz siparişlerinizi anlaşmalı kargo firmalarımız ile, en kısa sürede ve en uygun fiyatlarla göndermekteyiz.Yurt dışı siparişlerde kargo bedeli müşteriye aittir. Bu bedeli dilerseniz western unionla dilerseniz kredi kartı yahut swift yoluyla ödeyebilirsiniz.

Yurt dışı siparişlerde kapıda ödeme yapılmamaktadır.

Siparişleriniz ORTALAMA 3-10 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE tarafınıza teslim edilmektedir. Yurtdışına safran mürekkebi, çörek otu kapsülü gibi sıvı/gıda içerikli ürünler gönderilememektedir. Gümrük mevzuatı gereği bize geri dönmektedir.




 
Yükleniyor...