Kadı Beydavî, hemen hemen bütün İslam ilimleri dallarında ve diğer alanlarda ölümsüz eserler bıraktı. Hiç şüphesiz bunların içinde en önemlisi ve meşhuru Envarüt Tenzil ve Esrarüt Tevil adındaki elimizde bulunan ve tercümesini okuyucularımıza sunduğumuz Beydavî Tefsiridir.Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi adlı eserinde şöyle der:Gerçek şudur ki bu tefsir, yazılış itibarı ile külfetten beri, akıcı bir üsluba haiz, müfessirlerin bildirdikleri birçok vecihleri pek muciz (kısa) bir tarzda içine almaktadır. Bir kısım mutasavvifane, hakîmane beyanatı muhtevidir. Defalarca gözden geçirilmiş, fazlalıklar atılmıştır. O nedenle ilim kürsülerinde tedris edilmiştir (daha da öteye gidilerek Padişah meclislerinde seçme alimler tarafından takrir edilmiş, aynı kalitede dinleyici ulema tarafından heyecanla izlenmiştir. Buna da Osmanlı tarihinde Huzur dersleri denilmiştir. (Abdülvehhab Öztürk).Beydavî merhum, bu kıymetli eserinin mukaddimesinde diyor ki: İlimlerin kadr ü kıymetçe en büyüğü, şeref ve adaletçe en yükseği tefsir ilmidir. Bu, dinî ilimlerin başı ve reisidir. Şer-i şerif kaidelerinin binası ve anasıdır. Tefsir yazmaya tefsir hakkında söz söylemeye o kimse layıktır ki, dinî ilimlerin hepsinde, usul ve furuunda akranından üstün ola. Arabî sanatların, edebî fenlerin bütün nevilerinde yüksek bir mevki sahibi ola.Şu kadar var ki iktidarımın noksanı buna girişmemi engelliyor, bu makamda durmaktan beni men ediyordu. Ta ki istihare ettikten sonra mazhar olduğum doğuşlar sayesinde tereddütten kurtuldum ve tamam edince de Envarüt tenzil ve Esrarüt tevil (tenzilin nurları ve tevilin sırları) adını verdim.Celalüddin Suyutî diyor ki:Keşşaf tefsiri hakkındaki muhtasarların başı Kadı Nasırüddin Beydavînin Envarüt Tenzil adlı kitabıdır. Kadı, Keşşafı özetlemiş, pek de güzel muvaffak olmuştur. Kadı, Keşşafın itizal hafaganını (çırpıntılarını) keşfetmiş, bunların izalesini tekeline almış, desise ve cidal mevzularını atmış, mühim şeyler yazmış, ilaveler yapmıştır. Artık bu kitabı ayarı halis altın gibi meydana çıkmış, gündüz ortasındaki güneş gibi şöhret bulmuş, mutalaasında ilim sahipleri devam buyurmuştur.Katip Çelebi merhum da şöyle demiştir:Bu tefsir şanı azîm, beyandan müstağnidir (tarife ihtiyacı yoktur). Kadı bu kitabında iraba, maanî ile beyana (Arap edebiyatına) dair şeyleri Keşşaftan; hikmete, kelama dair şeyleri Fahreddin Razinin Tefsir-i Kebirinden; iştikaka (kelime türemesine) dair gerçekleri, latif işaretleri Tefsir-i Rağıbtan özetlemiştir. Bununla beraber Kadı, kitabına kendi parlak fikrinin mahsulü olan birçok makul vecihler (mülahazalar), makbul tasarruflar da ilave eylemiştir. Bu cihetle sırlar çehresinden şüphe endişelerini gidermiş, ilim sahasında vüsat ve basireti artırmıştır.Mütercim Doç Dr. Abdülvehhab Öztürk:Beydavînin bu tefsirini ne kadar övsek azdır. Bizim bu dev esere hizmetimiz tercüme çapındadır. Bununla beraber günümüzde Arap gramer ve edebiyatına ve tefsir için gerekli ilim dallarına aşina olanların azlığını ve Beydavî tefsirinin şöhretine binaen okumaya çalışanların şevklerini kırmamak için elimizden geleni esirgemediğimizden okuyucularımız emin olabilirler. Bunu temin etmek için şerhlerine, özellikle Şeyhzade, Konevi ve İbn Temcîde satır satır bakarak doğru anlamaya çalıştık. Zamirler veya muğlak ifadelerle geçiştirdiği yerleri (parantez içerisinde) gösterdik. Kıraat farklarını doğru okutmak için var gücümüzü sarf ettik. Şahit getirdiği örnek beyitleri tercüme ettiğimiz gibi, bazen ilgili yerleri de Latin harfleriyle gösterdik. Az bir Arapça bilgisi olanın bunların altından kalkması için gayret sarf ettik. Hiçbir kelimeyi atlamamaya, tam tercüme yapmaya özen gösterdik.Her kütüphanede bulunmasında büyük fayda görülen Beydavî Tefsiri yayınevimiz tarafından tam metin ve eksiksiz tercüme olarak titiz bir baskı, 5 büyük boy cilt, 3 bin sayfa olarak kültür hayatımıza kazandırılmıştır.