'İslam bizi geri bıraktı, Batı karşısındaki yenilgilerimizin sebebi İslam'dır!' hukmu; giderek bir inanç, bir yaşama biçimi halini aldı. Bunu da modernlik kisvesi altında hınç ve taassupla dolu telkinler halinde yaydılar, bu tur ideolojilere ve akımlara neredeyse meşruiyet kazandırıldı.Bu yanılgıların ortasında doğdum ve yetiştim. Gerçeğin ise tam tersi olduğunu pek çok bedel ödeyerek idrak ettim. Hayatımın ilk yarısı bir korku filmi gibi geçti. Varoluşuna sahih neden bulamayan insan, bilsin yahut bilmesin, korku, endişe ve vehim içindedir. Ben bu marazî hâli, bir imtihandan geçiyor gibi ve en ağır derecelerde yaşadım. Şimdi şu eski koltuklarda oturuyorum ve gucum yettiğince tefekkur ediyorum. Herkes geleceğe doğru hayal kurar, bense geçmişe doğru hayal kuruyorum. Bir bahçeye yolculuk yapıyorum. Manolyalar, frenk uzumleri, yıldız çiçekleri, çimenler; tam bir cennet bahçesi... Bir zamanlar, yani çocukluğumda öyle bir bahçenin ortasındaydım ama o gunlerde o nimetin şukrunu eda edebilme hassasiyetine sahip değildim. Şimdiki halimle, aklım ve gönlumle o guzel bahçeye dönuyorum. Çimenlerin uzerine seccademi serip şukur namazı kılıyorum. Bu, benim geçmişe doğru yolculuğum; geçmişe dönuk hayalim...