Kur’anla rukye (okuma) işi meşrudur, bu husus ta bir çok sahih rivayet vardır, kaldı ki ayeti kerimenin beyanına göre Kur’an ayetleri, mü’minlerin imanını ziyadeleştirir ve kalplerine şifa verir.
Kur’an veya hadisi şerif lafızlarıyla yapılan okumalarda, şifanın Allahın elinde olduğu, yegane güç ve kuvvet sahibinin Allahu teala olduğu hatırdan çıkartılmamalıdır, aksi takdirde başka bir şey için güç ve kuvvet verme izlenimi oluşursa bu şirke götürür.
Fatiha ile okuma yapan sahabeler, bir kavmin reisinin iyileşmesine vesile oldular ve kendilerine verilen otuz kadar koyunu aldılar.
Felak ve Nas sureleri ile okumayı Nebi sallallahu aleyhi ve sellem de yapardı. Aişe r.anha validemizin rivayetine göre Nebi sallallahu aleyhi ve sellem kendinde bir şikayet olduğunda Felak ve Nas surelerini okur, kendine üfürürdü.
Diğer bir rivayette: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in ehlinden biri hasta olduğu zaman üzerine Felak ve Nas surelerini okur üflerdi.
Ayetel Kursinin okuyanı muhafaza ettiğini Buhari rivayet etmiştir.
Kur’an ayetleri suya okunup üflenir ve hastanın üzerine dökülürse şifası umulur. Nebi sallal-lahu aleyhi ve sellem Sabit bin Kays r.a için böyle okumuş ve suyu üzerine dökmüştür.
Başka bir rivayette, Felak ve Nas surelerinin suya okuyup hastanın üzerine dökülmesini em-retmiştir. Selefi salihin bunu uygulardı.
Kur’an lafızlarının bir kaba yazılıp suyunun içilmesi hakkında selefi salihin ihtilaf etmiştir, ancak bir kısım ulema buna cevaz vermiştir.
İbni Abbas r.anhuma, doğumu zor olan bir hanım için Kur’andan iki ayet ve bazı kelimeler yazılmasını, sonra bunun suyu ile yıkanmasını ve bir kısmını içmesini emretmiştir. (İbni Ebi Şeybe: 7/385)
Abdullahın oğlu Ahmet, babasının cam kaba veya temiz bir şeye kadın için yazdığın görmüştür. (Mecmuatu Feteva: 19/64)
Hastanın rahatsız olan uzvuna ayet yazılma sına da bazı alimler cevaz vermiştir, hatta ibni Teymiyye de bunlardandır.
Muska yazılıp boyna asılması meselesine gelince; eğer Kur’an ve hadisi şerif sözlerinden değilse buna cevaz verilmedi, hatta şirk olduğu söylendi, zira Allah’tan gayrısından şifa talep etmiş gibidir.
Fakat Kur’an ve hadisi şerif lafızlarıyla şifa ve teberrük için yapılan muskalar hakkında alimler görüşlerini beyan edip cevaz vermişlerdir. Abdull-ah bin Amr bin As (r.a.), Aişe’den (r.anha) rivayet böyledir, İmamı Ahmed bununla hükmetmiştir. Ancak ihtiyaç olmadıkça bu gibi muskalarla, hela-banyo gibi yerlere girilmemelidir. Eğer üzeri birkaç kat muşamba ile kaplı ise o zaman caiz olur.
Kaynak: Ehli Sünnet Tasavvuf ve Diğer Mühim Meseleler Kitabı, Ali Kara Merhum