Butimar'ı okumaya başladığınızda, şehrin gürültüsüyle irkilip uyanan roman kahramanıyla beraber siz de önce bir uykudan uyanır gibi gözlerinizi bugüne açıyor, ardından yüz yıl öncesinde geçen bir aşk hikâyesini dinlemek için yeniden uykuya dalıyorsunuz. Kaan Murat Yanık, Butimar'da okurunu farklı zaman, mekân ve hikâyeler arasında, rüyalarla kurulmuş gizemli bir yolculuğa çıkarıyor. Günümüzde başlayan bu romanda, rüyalarını tasarlamaya çalışan bir psikiyatr, bir ziyaretçisi sayesinde edindiği mektuplarla geçmişe doğru, esrarengiz bir aşk hikâyesinin peşine düşüyor. Üstelik bu hikâyedeki kadın, psikiyatrın rüyasında görüp tutulduğu Butimar'dır. Bir düşün peşinde koşan iki karakterin Butimar'a duydukları aşk, zamanın döngüselliği ve kuşaklar arası aktarım ile bir kez daha varlık buluyor. Aşk, dostluk, savaş ve simyanın el ele dolaştığı Butimar'da; bugün geçmişe, geçmiş geleceğe bağlanıyor. Aksiyonu bol, gerilim ve merak unsurlarıyla örülü bu roman, sizi içinde olduğunuz andan koparıp hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı büyülü gerçekçi bir evrene davet ediyor. Kimi ruhlar evvelden aşinadır birbirine.