Hicri V. asır, siyasetin mezhep eksenli oluşturulduğu bir döneme denk gelmektedir. Bu asırda faaliyet gösteren Büyük Selçuklular ve onlardan kısa bir süre sonra tarih sahnesine çıkan Eyyûbiler'in Sünnî siyaseti birçok açıdan benzerlik göstermektedir. Büyük Selçuklular, Sünnî Abbâsî hilâfetine tehdit oluşturan İsmâîlî Fâtımî Devleti başta olmak üzere Şiî oluşumlarla mücadele etmiştir. Selçuklular'ın başlattığı bu mücadeleyi Eyyûbiler, Fâtımî hilâfetini yıkarak zirveye eriştirmiştir. Her iki devlet de tesis ettikleri medreselerle Eşariliği desteklemiş, onun Sünniliğin merkezine yerleşmesini sağlamıştır. Şu var ki Eyyûbiler'de Eşarilik, Selçuklular'da olduğu gibi sadece Şâfiilierin değil; Mâlikî, Hanefî ve bir kısım Hanbelînin de desteklediği itikadi bir mezhep olmuştur. Öte yandan Eyyûbiler, Sünnî mezhepleri buluşturmaya gayret etmiş; bütün fıkhî mezheplerin ilmi faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri müesseseler kurmuş, yanı sıra farklı mezheplerin aynı çatı altında ders okutmalarını sağlamıştır. Selçuklular döneminde temeli atılan felsefe karşıtlığı ve tasavvufun Sünnî dünyada güçlenmesi gibi bazı durumların sonuçları, Eyyûbiler döneminde daha net ortaya çıkmıştır. Fâtımiler'in ideolojisini oluşturan Bâtıniliğin dayandığı neo platonist felsefeden dolayı, Eyyûbiler döneminde ciddi bir felsefe karşıtlığı oluşmuş, bu durumun Eşariliğin seyri üzerinde de önemli etkileri olmuştur. Öte yandan Eyyûbiler döneminde tasavvuf, tam anlamıyla halka inebilmiştir. Ayrıca devletin denetimine alınarak avam halkı kazanmada ve Şiîlikle mücadelede önemli rol oynaması sağlanmıştır.