İlk iki eserinde olduğu gibi, bu eserinde de yazar "Çağdaş Fikir Akımları" ile hesaplaşmasını sürdürüyor. Beşer kaynaklı bütün fikirlerin çıkış ve vardıkları neticeleri bakımından temelde aynı olduklarını şu ifadelerle belirtiyor:"Akıl dediler. Tabiat dediler. İnsan nefsi dediler. İlim dediler. Felsefe dediler. İşin başında akıllarına gelen her şeyi söylediler. Vardıkları nokta: Huzursuzluk, delilik, yokoluş, hayret, psikolojik hastalıklar, intihar, alkolizm, suçluluk, çözülüş ve fıtratı tanınmaz hale getiren başkalışım. Siyasal, ekonomik ve sosyal hayatın bütün alanlarında ahlaki, fikri ve ruhi çöküş. Ve bu çöküşün hem fertler, hem topluluklar, hem milletler ve hem de devletler düzeyinde eşit olarak görülmesi. Sonunda insan, gündüzün maddi üretim için çalışıp duran bir alet, geceleyin ise kaba ve hissi dünya meta´ını araştıran, ipten boşalmış bir hayvana dönüştü. Bazan bu hissi mata´ı bir takım hayvan türlerinin bile tenezzül edemiyeceği bir müptezellik içerisinde aramak noktasına kadar düştü."