Dinler, sadece inançlar ve ibadetlerden ya da ritüellerden ibaret sistemler değildir. Onlar, ortaya çıktıkları tarihî ortam, kültürel şartlar ve medeniyetler ile etkileşim içerisinde varlıklarını devam ettiren en önemli müesseselerdir. Bu nedenle, dinler incelenirken onların yaşadıkları tarihi ortam ve içinde doğdukları kültürel ortamın bilinmesi, onları yakından tanımamızı ve doğru kararlar vermemizi sağlar. Bu çerçevede, dinlerin kullandıkları diller, hem o dilleri hem de taşıdıkları kültürel zenginliği doğrudan veya dolaylı olarak kutsallağın bir parçası haline getirirler. Soyut anlatımların somut ifadeleri olan kültürel kodlar, çoğu kez söz konusu dinlerin sembolleri olarak karşımıza çıkar. Dinî semboller ise, kültürlerin kendilerini ifade ettikleri en önemli unsurlardır.Dinleri, öncelikli olarak tarih ve sembolleri çerçevesinde ele alan bu çalışma, aynı zamanda bunların toplumla etkileşimleri ve toplumsal müesseselerin çeşitli seviyelerdeki teşekkülüne etkilerini de incelemektedir. Çeşitli dinler ve mensuplarının inanç, ibadet, ritüel ve kültürlerini farklı konular etrafında inceleyen bu eser, kültürler arası etkileşimin çok farklı boyutlarda devam ettiği günümüzde, farklı kültürleri tanıma çabalarına önemli bir katkı sağlamaktadır.