Cervantes, İnebahtı Savaşında Osmanlılara esir düşüp, dokuz yıl, Müslümanlarla birlikte yaşadı. Ayet, hadis meallerini öğrendi, velilerin hayat hikayelerini dinledi, Müslümanların örf ve adetlerine hayran kaldı. İspanya`ya döndüğünde İslamiyeti anlatamazdı, öyle ise bir yandan Avrupa şövalyeleriyle alay ederken, öte yanda İslam`daki ulvi fikirleri, yüce hayat tarzını, Hırstiyanlara montaj ederek anlatmalıydı. Böylece insanlığa hizmet ettiğini kabullendi. Eserdeki keyfiyet, İslam gerçekleriyle yoğrulunca, tesiri büyük oldu. Çünkü altın çamura düşse de kıymetinden bir şey kaybetmez. Bu eseri okurken, çamurdaki, belki de çöplükteki incilere, elmaslara, yakutlara dikkat ediniz. Onlar bizim malımız, görünüz, tanıyınız ve sahip çıkınız. Don Kişot, söğüde aşılanmış elma gibidir.