Kuşkusuz İslam Medeniyetinin yeniden inşa sürecine ivme kazandırılmasının en önemli unsurlarından birisi ilim adamlarımızın yetişmesidir. Geçmişte muhteşem bir medeniyet kuran Müslümanların bugün yine özlem duyulan bir medeniyetin kurulmasında rol almalarına katkı sağlamada ihtiyaç duyulan hususlardan biri de kendi geçmişlerini yeniden hatırlamaları, onları tanımaları ve modellemeleridir. İslam medeniyetinin beslendiği temel kaynaklardan birisi kuşkusuz Hz. Peygamberin sünneti ve sünnetin yazılı kaynakları olan hadislerdir. Bu kaynakların kullanılması, işlevsel hale getirilmesi ve pratik hayata yansıtılmasında topluma öncülük eden büyük şahsiyetler vardır. İlim ve eserleriyle, örnek yaşantılarıyla sadece yaşadıkları döneme değil, kendinden sonraki çağlara da rehberlik eden bu şahsiyetler, ilim ve irfan geleneğinde önemli bir boşluğu doldurmuşlardır. İslam medeniyeti tarihinde öncü şahsiyetlerden biri de sünnet ve hadis alanındaki büyük âlimlerden kabul edilen Ebû Dâvud’tur. Oun Sünen adlı hadis kitabı, Kütüb-i Sitte olarak bilinen altı hadis kitabı arasında 3 Sırada kabul görmüş en önemli temel hadis kaynaklarımızdandır. Ortak kültür mirasımıza emeği geçen şahsiyetlerin bilinmesi, tanıtılması, geleceğin inşasına ışık tutması bakımından manevî bir dinginlik kazanılmasına, bizlere ve gelecek nesillere maddî ve manevî mirasın intikal kaynaklarının bilinmesine vesile olacaktır. İslam Medeniyetinin ilim öncülerinin hayatlarını, eserlerini, etkilerini ve görüşlerini tanıtmak bu nedenle önemsenmektedir. Bu küçük hacimli çalışmada büyük hadis âlimi olan ilim öncülerimizden Ebû Dâvud ele alınmış ve tanıtılmıştır.