17 Mayıs günü Danıştay hâkimi Mustafa Yücel Özbilgin makamında güpegündüz, arkadaşlarının gözü önünde öldürülür, mesai arkadaşları yaralanır. Danıştaydaki kameralar, x-ray cihazları bozuktur, çalışmaz. Katilin yakalanmaması için her tedbir alınmıştır fakat polis katili enseler. Düğmeye basılmış, hükümeti alaşağı edecek bir süreç başlatılmıştır. Hâkimin cenaze töreninde katil hükümet sloganları atılır, bakanlar yuhalanır.Ümraniyede bir gecekondunun çatısında 27 el bombası bulunur. Sonraki günlerde peş peşe cinayetler işlenir. Trabzonda Rahip Santoro, İstanbulda gazeteci Hrant Dink, Malatyada Tilmann Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel öldürülür. Malatyada mahkemeye yağan ihbar mektupları, Zirve Yayınevi cinayetinin, jandarma bölüğünde organize edildiği ve azmettirenlerin Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil olduğunu ifşa eder. Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Orgeneral Hasan Iğsız, Orgeneral Şener Eruygur, Orgeneral Hurşit Tolon, Tuğgeneral Veli Küçük, Yüzbaşı Muzaffer Tekin içeri atılır. Ülkede kaos çıkarıp darbe yapmak isteyen Ergenekon örgütü üyeleri seri cinayetlerin sanığı olarak tutuklanır...Türkiye tarihinin en karanlık cinayetlerini işleyen örgütün deşifresi. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Kaos üreterek darbe yapmak isteyen örgütün işlediği cinayetlerin esrarengiz ve nefes kesen hikâyesi Derin Çete Serisinin 5. kitabında yazar, faili meçhul ve malum cinayetlerin sır perdesini anlatıyor.