Yüce kitaba duydukları saygıyla birlikte kendilerine bahşedilen ; devleti ve bu devletin padişahlarının birbiri ardına tahta, geçerken | nasihat-vasiyet kavramlarını işleterek bir sonraki halkanın daha güçlü i olması yönündeki gayretlerini göreceksiniz. Sadece toprak parçasını fethetmenin hesabını değil, gönülleri fethetmenin de hesabını yaptıklarına hayran olacaksınız. Dünya tahtında oturan sultanların, maneviyatın sultanları önünde masum bir çocuk gibi nasıl boyun eğdiklerine şahit olacaksınız. Yerinde söylenen güzel bir sözün, ordunun gücünden daha güçlü olduğunun farkına varacaksınız. İslam dini yolunda hâkimliği değil, hadimliği tercih eden tevazuu karşısında hayran kalacaksınız.. Karınca Huzura Varınca Savaş esnasında Otağ-ı hümayun'un direklerini karıncalar sarmıştı. ! Oradakiler telaşlandı, ilk önce karıncaları süpürüp atmak istediler. Çadır etrafında bu telaşı fark eden Kanuni, meseleyi öğrenince, derhal durmalarını ve karıncalara bir zarar vermemelerini emretti. Ardından Şeyhülislam Ebussuud Efendi'ye bu meseleyi şiir tadında bir soru ile sordu: Direkleri sarınca karınca, Zararı var mı karıncayı kp'inca? Ebussuud Efendi de padişaha aynı üslup ile cevap verdi: Yarın huzuru Hakk'a varınca, Sultan Süleyman'dan hakkını alır karınca. Padişah, hemen çadırın yerini değiştirdi, karıncaların yuvasına dokunmadılar.