Sevgi ile var olan, güvene ve cömertliğe dayanan medeniyet inşası için...Toplumu ayakta tutan direklerin bir bir terk-i dünya ettiği, her şeyin değersizleştiği sıkıcı zamanlardan geçiyoruz... Kadim değerlerimizi yitirdik. Helal-haram ayrımı kayboldu. Artık aramızda meczuplar yok. Mahalle çöktü. Sokak, değersizliğin mekanına dönüştü. Hava, su, toprak kirlendi. İnsan zehirlendi. Eşkıya şehre inip beyefendi kılığına büründü. Katil, efendi tipinde. İnsan değişti, insan bozuldu, iyiler iyi atlara binip erişilmez diyarlara göçtü!Velakin umutsuzluk bize yakışmaz. Bugünümüzü kurtarmak, kendimizi iyileştirmek, fertten cemiyete varoluş manasını iade etmek hala mümkün. Geçmişle, tabiatla, tabii olanla, ulvî değerlerle olan bağımızın koptuğu bu zaman diliminde 'uyanmak' ve 'yenilenmek' şart.İşte bu kitap, bu bağı yeniden kurmak için yazıldı. Önemi, sadeliğinde saklı, hakîkî bir adım atıyor, hafızamızı tazeliyor. Sevgi ile var olan, güvene ve cömertliğe dayanan medeniyet inşasına giden yolda, hikmetli kıssalardan kendi adımıza hisseler çıkarmamıza yardımcı oluyor.Bu derlemenin, çocuklara ve gençlere iyi geleceğini ümit ediyoruz. İyi bir gelecek şu an en çok muhtaç olduğumuz şey. O yüzden, diplomalı cahiller üretmek dertlerimize çare değil. Aksine dinini, diyanetini bilen ve dahi mazisine bağlı nesillere ihtiyacımız var. Rabbimizden bunu niyaz ediyoruz!