Alman tarihinin en genç albayı SS Albay Joachim Peiper, İkinci Dünya Savaşı'nın en tartışmalı figürlerinden biriydi. Waffen-SS'e erken yaşta gönüllü oluşunun ardından, savaşın ilk yıllarında Heinrich Himmler'in daima yanından ayırmadığı emir subayı olarak hızla öne çıktı. 1. SS Panzer Tümeni Leibstandarte Adolf Hitler'de cephe görevine başlayan Peiper, gösterişli ve acımasız savaş tarzıyla efsane hâline geldi. Adamları tarafından çok saygı gören ve zaman zaman da karakter olarak Hitler'e benzetilen Peiper, cüretkârlığıyla pek çok başarı kazanarak Hitler'in gözdelerinden biri haline geldi ve Almanların son nefesi Ardenler Taarruzu'na liderlik etmek üzere seçildi. Savaşın ardından Peiper, büyük ses getiren Malmédy savaş suçları davasının merkezindeki adam oldu. İdama mahkûm edildi, fakat sonrasında cezası müebbet hapse çevrildi. Hızı gittikçe artan Soğuk Savaş'ın da etkisiyle, cezası 35 yıla düşürüldü ve nihayetinde 10 yıllık esaretin ardından şartlı tahliyeyle serbest bırakıldı. Hapisten çıkışının ardından Porsche'de çalışmaya başlayan Peiper, akıcı İngilizcesi sayesinde Porsche ABD satış biriminin başına geçti ve kaderin bir cilvesi olarak Amerikalı Porsche hayranları tarafından ABD'ye davet edildi! Porsche'den ayrıldıktan sonra Doğu Fransa'nın ücra bir yerine taşındı ve hayatını da yine orada, kimliği bugün dahi tespit edilemeyen katilleriyle girdiği şiddetli bir çatışmada noktaladı. Tarihçi Danny S. Parker, Hitler'in Savaşçısı'nda Peiper'ı hem bir asker olarak muharebe meydanlarında hem de sivil yaşantısında resmederek SS Albay'ın karmaşık karakterini mercek altına alıyor. Uzun yıllar süren araştırmalar, daha önce yayımlanmamış arşiv materyalleri ve Peiper'ın aralarında Alman gazilerin de bulunduğu çağdaşlarıyla yapılan kapsamlı röportajlarla yazar, bu tartışmalı Nazi figürünün adil bir portresini çiziyor.