İNSANLIĞIN KURTULUŞU HAC, ÖMRÜN BEREKETİ UMRESiyer alanında her geçen gün yeni bir çalışma ile kitap dünyasını renklendiren Siyer Yayınları, Muhammed Emin Yıldırım hocanın kaleme aldığı İnsanlığın Kurtuluşu Hac, Ömrün Bereketi Umre adlı eseriyle Haccın ve Umrenin mana ve maksadına dair çok önemli bir kitabı okuyucuların istifadesine sunuyor. Kitap, 13,5*21 cm ebatlarında, 192 sayfa, karton kapaklı olarak ve farklı bir sayfa düzeni ile kitapseverlerle buluşuyor. Eser, İnsanlığın Kurtuluşu Hac, Ömrün Bereketi Umre, Nurlu Şehrin Nurlu Sakini Efendimiz (sas), Efendimizin (sas) Haccı/Umre ve Hac Günlüğü ve Ek kısım olarak Tablo ve Resimler başlığı altında toplamda beş ana bölümden oluşmaktadır. Eserin ana bölümlerini oluşturan birinci ve ikinci bölümler ise kendi içinde - müellifin takdiminde belirtiği özel bir hikmete binaen- 12şer madden oluşan alt kısımlara ayrılmıştır. Eseri, günümüzde yaygın olan Hac ve Umre kitaplarından ayrıcalıklı kılan özelliklerini şu şekilde nitelendirebiliriz: Her şeyden önce çalışma, bir Hac veya Umre ilmihali/fıkhı kitabı olarak ele alınmamış. Müellifin de belirttiği üzere Haccın ve umrenin nasıl yapıldığından çok, niçin yapıldığının araştırması yapılmış eserde. Yani bir manada eskilerin tabiriyle Hikmet-i Hac ve Umre nedir? sorusuna cevaplar aranmış. Hac, hatırlatmak için hatırlamak, diriltmek için dirilmektir, Hac, hayatın anlamı, mahşerin provası ve cennetin bir kokusudur, Hac, kaderi tavaf olan insanın, varlık alemi içerisinde evrensel harekete katılarak, kainatın ahengine ayak uydurmasıdır., Umre, hayatın imarına ve ömrün bereketine bir vesiledir bu ve benzeri her birisi birer serlevha niteliği taşıyan 24 başlık altında haccın ve umrenin o bitimsiz ve sonsuz hikmet deryasına adeta bir dalış yapmış gibi Eserin hac ve umre ibadetinin hikmet boyutuna yoğunlaşması, aynı zamanda çalışmayı, sadece İslami kesime hitap eden bir eser olmanın ötesine taşımış, ülkemizde olduğu gibi bu ibadetinin hikmetini tam kavrayamamış ama bir arayış içerisinde olan farklı kesimlere de hitap eder bir nitelik kazandırmış. Yahu bu insanlar, niye beyaz iki parça beze sarılmış halde, siyah bir binanın etrafında dönüp dururlar!? kabilinden içinde merak ve şüpheyi barındıran pek çok sorulara/sorunlara bu eserde cevaplar bulmak mümkün olmuştur. Eserin özellikle dördüncü bölümü (Efendimizin Haccı/Umre ve Hac Günlüğü) ise başlı başına çalışmayı farklı kılan bir niteliktir. Bu bölümde, siyer kaynaklarında belirtilen tarihlendirme ve aktarılan bilgiler ışığında Efendimizin (sas) yaşamında gerçekleştirdiği dört umresi ve Veda Haccı ayrıntılı bir şekilde, kronolojik sırası göz önünde bulundurularak özel bir tasarım ile aktarılmıştır. Tarihlendirme hususlarında ise kaynaklarda geçen hicri tarihlendirmenin yanı sıra miladi karşılıkları da verilmiş. Okuyucu bu bölümde adeta Efendimizin (sas) o mübarek yolculuğunu yeniden zihinlerinde canlandırma imkanına kavuşmuştur. Çalışmanın son bölümünde yer alan tablo, kroki ve resimler de hiç şüphesiz eserden istifadeyi arttırıcı bir nitelik olarak göz doldurmaktadır. Özellikle Efendimizin Hac güzergahını gösteren harita ve Ravza-i Mutahharanın krokisi müelilf tarafından mevcut eserlerden bir alıntı olarak değil, siyer kaynaklarındaki bilgiler ışığında yeniden tasarlanmış olması esere farklı bir ayrıcalıkta katmıştır. Eser, toplumun tüm kesimlerine hitap etmesi düşünülerek belli bir uslûb ve ölçekte hazırlanmasına rağmen, dipnotlarda gösterilen kaynaklara şöyle bir göz attığımızda büyük oranda siyer alanında birincil el kaynak olarak nitelendirilen eserlerden istifade edildiğini müşahede etmekteyiz. Bu yönüyle de çalışma, akademik hassasiyeti rencide etmeden aynı zamanda halka yönelik bir eser nasıl kaleme alınırmış, bunun da güzel bir örneğini sunmuş gibi...Son olarak kitap, ele aldığı içeriği açısından yukarıda bir kısmını belirtmeye çalıştığımız ayrıcalıklı özellikleriyle, bu alanda hissedilen önemli bir boşluğu doldurmasının yanı sıra, ileride yapılması düşünülen bu tür çalışmalara da öncü niteliğinde bir eser olmuştur.