El Kadr Suresinin Faziletleri
“Her kim Kadr Sûresi’ni okursa kendisine Ramazân (-ı Şerîf) ayını oruçla geçirmiş ve Kadir Gecesi’ni ihyâ etmiş kimse gibi ecir (sevap) verilir.”
Ey kāri-i kerîm (Kıymetli Okuyucu)!
Rahmân ve Rahîm olan adıyla (başlıyorum). Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Salât-ü selâm Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesinin tümünün üzerine olsun. Âmîn!
Bizlere bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ni ihsân ettiğini bildirmek üzere Kadr Sûre-i Celîlesi’ni inzâl buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar eder, Kadr Sûresi’nin nüzûlünün yegâne vesîlesi olan Muhammed Mustafâ (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e ve Kadr Sûresi’ni en iyi sûrette tilâvet eden ashâbına, özellikle Kadr Sûresi’nin fazîletlerini beyân eden Ehl-i Beyti’ne sınırsız salât-ü selâmlar ederim.
Şunu ifâde etmek isterim ki; bizlere Kadir Gecesi’nin bağışlandığını açıklayan Kadr Sûre-i Celîlesi’nin Allâh-u Te‘âlâ nezdinde ne kadar kadr-u kıymete sâhip olduğunu ve maddî-mânevî hâcetlerin husûlü (isteklerin meydana gelmesi) husûsunda bu sûreyi okumanın ne kadar çok havâssı (özel fazîletleri) bulunduğunu bugüne kadar mütâlaa ettiğim eserlerde görünce bu mübârek sûreyi ne zaman, hangi sayı üzere okumamızın bizlere dünyâ ve âhirette neler kazandıracağını beyân sadedinde bir risâle telîf etmeyi münâsip gördüm.
Böylece risâlemiz beş bölümden derlenmiş oldu ki: Birinci bölüm: “Kadr Sûresi’nin Fazîletleri Hakkında Hadîs-i Şerîfler” başlığı altında kaydedilmiştir.
İkinci bölüm: “Kadr Sûresi’ni Belli Vakitlerde Okumakla İlgili Sahâbe-i Kirâmdan, Ehl-i Beyt İmamlarından ve
Meşâyihtan Rivâyetler” başlığı kaydıyla tasnîf edilmiştir.
İmâm-ı Şâfi‘î’nin en büyük talebesi ve yakını İmâm-ı Müzenî (Rahimehümellâh) şöyle demiştir: “Bir kitap yetmiş kere gözden geçirilse de mutlakā onda bir hatâ bulunur. Çünkü Allâh-u Te‘âlâ Kendi Kitabı dışında hiçbir kitabın hatâsız olmamasına karar vermiştir.”
Yine İmâm-ı Müzenî (Rahimehümellâh) şöyle demiştir: “(Üstâdım) İmâm-ı Şâfi‘î (Rahimehullâh)a (kendisine âit) ‘er-Risâle’ kitabını seksen kere okudum. Her keresinde illâ bir hatâ buluyordu.
Bunun üzerine İmâm-ı Şâfi‘î (Rahimehullâh): ‘(Yâ Rabbi!) Beni (ilim cihetinden) ziyâde et. Allâh-u Te‘âlâ Kendi kitabından başka hiçbir kitabın sahîh (hatâsız) olmamasına kesin karar vermiştir.’ buyurdu.” (‘Abdülazîz el-Buhârî, Keşfü’l-esrâr ‘an usûli Fahri’l-İslâmi’lPezdevî, 1/9; İbnü ‘Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, 1/60)