Kenti durdurmak istiyoruz. Bu kitabın temel hedefi bu topraklarda yaşayan insanları kentleşmenin bize ait olmadığı fikrine döndürmektir. Kentleşme kapitalist birey felsefesinin bir neticesidir. Kentleri küçültmek / pazarları üreticiye açmak / mahalleler halinde yeniden örgütlenmek / çalışma kavramını yeniden tanımlamak (her hane sahibini istihdam etmek) insanı kaybettiği şeylere: cemaat, merhamet, inanç / emniyet kavramlarına kavuşmak istiyoruz.Bu kitap, kapitalizme karşı bir hareket hattı oluşturma kaygısı ile kaleme alındı. Kent durdurulmalıdır. Çünkü kapitalizm, mazlumun sömürülmesi, esnaf / zanaatkâr / çiftçi kesimlerin küresel sermaye tarafından ezilmesi durdurulmalıdır. Geleneksel İslam şehri kamusal mekanları Mahalle, Cami, Bedesten, Vakıf mülkü, Külliye vs. gibi tasarruflarla büyütmekte-yaymakta mahrem alanı kurmakta ve kapitalist birikime izin vermemekteydi. Müslümanlar kentleşme ile geleneksel mekanlarını kaybettiler ama bu kaybedişe itiraz geliştirecek teorik temelleri bulamadılar. Bir toplumun mekan hafızasına 40 yılda bir değişmeye uğrayacak şekilde müdahale edilmeye başlanmışsa orada toplum olmanın unsurları kaybedilmiş demektir.Mekanı olmayan bir topluluğun tarihi yoktur.Tabiat içinde biz, yani insan ve değerleri, kimliği, tarihi olan adamla tarihe kavuşan bir varoluştur.Bu kitap kapitalizme karşı direnen Müslüman adama mekân algısı vermek üzere kaleme alınmış ve Müslüman şehri'ni kurmak için yola düşmüş adam-kadınlara ithaf edilmiştir.