Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali ve Tefsiri (8 Cilt - Ciltli - Şamua)

Ürün stokta bulunmamaktadır.
Hızlı Gönderi
Güvenli Alışveriş
İade ve Değişim
İyi anlaşılsın Okunsun ve okutulsun diye Günümüz Türkçesine Sadeleştirilmiş.Yüce Allah'a hamd olsun. Onun seçkin peygamberi Hz. Muhammed'e, aile efradına ve değerli ashabına salât ve selâm olsun! Şüphesiz bu sözlerin en güzeli Allah kelâmı, yolların en doğrusu da Hz. Muhammed {s.a.v.)'in yoludur. Yüce Allah, ezelî kelâmı olan Kur'ân-ı Kerimi insanlığı hidâyete erdirmek, onu karanlıklardan aydınlığa çıkarmak ve ona doğru yolu göstermek için göndermiştir. Bütün çağlara hitap eder mahiyette evrensel bir kitap olan Kur*ân-ı Kerim, ondört asırdan beri insanlığın manevî, ahlâkî, hukukî, iktisadî, siyasî, sosyal ve benzeri diğer alanlardaki ihtiyaçlarına cevap vermiştir. Kuşkusuz kıyamete kadar gelecek olan nesillerin ihtiyaçlarına da cevap verecektir. Yeter ki ona inansın ve gereğini yerine getirsinler. Müslümanlar, Kur'ân'la muhatap oldukları ilk günden itibaren onu anlamak, gereği ile amel etmek ve onu başkalarına tebliğ etmek için son derecede ciddi gayret göstermiş ve Kur'ân'a hizmeti en büyük cihad ve en makbul İbadet kabul etmişlerdir. Bu anlayışa sahip olan İslâm âlimleri, kendi yaşadıkları çağın ilim ve kültür verilerinden de yararlanarak toplumlarının ihtiyacını karşılamak üzere Allah'ın kitabını onu muradına uygun bir şekilde tefsir etmeye gayret göstermişlerdir. Böylece her asırda gerek rivayet ve gerekse dirayet metoduyla yazılmış birçok tefsir meydana gelmiştir. Ancak bu tefsirlerin büyük çoğunluğu Arapça olarak kaleme alındığı için, bunlardan faydalanabilmek hem Arap dilini iyi bilmeyi, hem de İslâmî ilimlerde belli bir seviye kazanmış olmayı gerekli kılmaktadır. Türk toplumunun Kur'ân'ı anlama ve gereği ile amel etme ihtiyacını göz önünde bulunduran Türk müfessirler, özellikle Cumhuriyetin başlangıcından itibaren tefsirlerini Türkçe yazmayı tercih etmişlerdir. Ancak geçiş dönemi ilim adamları, Osmanlı medreselerinde yetişmiş oldukları İçin, eserlerini o günün Türkçesiyle yazmışlardır. Oysa Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilmiş olan harf ve dil inkılâbı, nesiller arası anlaşma vasıtası olan dilde birçok yenilik ve farklılık meydana getirmiştir. Bu da sonraki nesillerin. Öncekilerin yazdıklarını anlamalarına bir engel teşkil etmiştir. Bu engeli ortadan kaldırmak İçin Cumhuriyet dönemi İlim adamları, daha önce yazılmış olan Arapça ve Osmanlıca eserleri hem latinize etmeye hem de yaşadıkları dönemin Türkçesine aktarmaya çalışmışlardır. Çağımız Türk müfessirlerinden olan Ö. N. Bilmen de bu gayretli ilim adamlarından bîridir. Ö. N. Bilmen, telif etmiş olduğu kıymetli eserleriyle İslâm ilim ve kültürünü, gerçek mânâda. Cumhuriyet dönemine aktarmayı başarmıştır. Onun bu değerli eserlerinden biri de tefsiridir. Ancak tefsirin meal kısmında oldukça açık ve arı bir Türkçe kullanmış olmakla birlikte, izah kısmında Arapça ve Farsça kelime ve terkipleri çok kullandığı İçin günümüz insanı bu tefsiri okuyup anlamada güçlük çekmektedir. İşte biz, bu güçlüğü ortadan kaldırmak ve tefsirin insanımız tarafından anlaşılmasını sağlamak için onu günümüz Türkçesiyle sadeleştirdik. Türk, Arap ve Fars edebiyatlarına hakim olan ö. N, Bilmen, tefsir ve İslâm hukuku ilim ve kültürüne de sahipti. Bu özelliklerini tefsirine de yansıtmış ve onu edibâne bir üslûp ile muhtasar bir şekilde kaleme almıştır. Tefsirinde öteden beri uygulanmakta olan bir rivayet ve dirayet metodlarını birlikte kullanmıştır. Vurgulanması gereken bir diğer husus da şudur ki Ö. N. Bilmen, yaşadığı zühd hayatını tefsirine de yansıtmış ve onu son dercede edepli bir üslûp İle yazmıştır. İfadelerinde, Hz. Peygamber'e, sahabe, tabiîn ve kendisinden önceki bütün İlim adamı ve tefsircilere karşı derin bir saygı göstermiş, ilim adamlarını tenkitlerinde dahi bu davranışını daima muhafaza etmiştir. Kur'ân-ı Kerim'e yapmış olduğu bu değerli hizmetinden dolayı Ö. N. Bilmen'i minnet ve şükranla anarken, kendisine Allah'tan rahmet ve mağfiret diler, bu mütevazı hizmetimizin kabulünü ve okuyuculara faydalı olmasını Cenâb-ı Hak'tan niyaz ederiz.
TESLİMAT
 
Değerli okurlarımız tedarik usulüyle çalışmaktayız. Stoklarda bulunmayan eserler için tedarik süremiz en geç 3 iş günüdür.

Büyük oranda sipariş verdiğiniz gün saat 13:00 ve öncesi ise siparişiniz aynı gün kargoya verilir.Ve ertesi gün teslim edilir.

Eğer siparişinizi saat 13:00`den sonra verdiyseniz ürününüzün stoklarda olması durumunda ertesi gün kargolama yapılmaktadır.

El emeği ve kişiye özel eserlerde gönderim süresi değişebilmektedir. Siparişinizin yoğunluğuna ve sıraya göre 3-5 iş gününü bulabilmektedir. 

---

Yurt Dışında ki okurlarımızın dikkatine;

Yurt dışından yapılan alışverişlerde sitemizde ki yurt içi kargo ücretleri, teslim süre ve şartları geçerli değildir. Yurt dışı kargo ücretleri siparişinizden sonra ayrıca tahsil edilir.
Yurt dışına, özellikle Avrupa Ülkelerine vermiş olduğunuz siparişlerinizi anlaşmalı kargo firmalarımız ile, en kısa sürede ve en uygun fiyatlarla göndermekteyiz.Yurt dışı siparişlerde kargo bedeli müşteriye aittir. Bu bedeli dilerseniz western unionla dilerseniz kredi kartı yahut swift yoluyla ödeyebilirsiniz.

Yurt dışı siparişlerde kapıda ödeme yapılmamaktadır.

Siparişleriniz ORTALAMA 3-10 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE tarafınıza teslim edilmektedir. Yurtdışına safran mürekkebi, çörek otu kapsülü gibi sıvı/gıda içerikli ürünler gönderilememektedir. Gümrük mevzuatı gereği bize geri dönmektedir.




 
Yükleniyor...