Cihan sessiz bir Kur'ân, Kur'ân da sesli bir cihan olduğuna göre; Ehl-i Kur'ân da, her ikisinin feyz ve rûhâniyet kavşağında bulunan bir irfan mihrâkı ve tecellî âbidesidir. Erişilmez incelikler ve dibi görülmez derinliklerin örneği olarak yaratılan insan, yüksek kıymetini, ancak Rabbine kulluk istikameti üzere Kur'ân ve Sünnet dünyasında yaşamakla muhafaza eder. Kur'ân'ın en mühim berekâtından biri de insanı içinden uyandırmak, dış güzelliklerle hislendirmek, âfak ve enfüs cilveleri içinde onu Rabbinin muhabbetine çekmektir. Bu güzel kâinat karşısında duygulanmak, hisli bir yürekle ürpermek, ancak yaşayan bir canlı Kur'ân olanlara mahsus bir keyfiyettir. İlimde sınırlılık, Kur'ân ilmi olan îmanda ise nâmütenâhîlik vardır. Kur'ân-ı Kerim, Rasûlullah Efendimiz'in kalbine indi. Fahr-i Kâinat j Efendimiz'in rûhâniyetiyle, fazîletiyle, şahsiyetiyle, nezâket ve zarâfetiyle Kur'ân'laşan mü'min yürekleri, kâinâtın Hâlık'ının tecellî mekânıdır. Ne mutlu bu idrâke ve yaşayışa nâil olabilenlere!