Lalegül Dergisi Şubat 2024 - Sayı 132
Editörden
Rahmet mevsimi olan üç ayların feyiz dolu atmosferinde mânevî yürüyüşümüze devam ediyoruz. Allahu Teala kullarını mânevi kir ve günahlardan arındırıp ruhlarını ferahlatmak için böylesine mübarek aylar lütfetmiş ve rahmet hediyesi olarak kandil geceleri ikram etmiştir.
İşte bu kandil gecelerinden iki tanesini, içinde bulunduğumuz Şubat Ayı’nda idrak edeceğiz. Bunlardan bir tanesi Receb Ayı’nın yirmi yedinci gecesine tevafuk eden 6 Şubat Salı Günü’nü, 7 Şubat Çarşamba Günü’ne bağlayan “Mîrac Gecesi” dir. Diğeri ise Şaban Ayı’nın yarı gecesine tevafuk eden 24 Şubat Cumartesi Günü’nü, 25 Şubat Pazar Günü’ne bağlayan “Berâat Gecesi” dir.
Bu vesileyle bu iki kıymetli geceden kısaca bahsedelim.
Mi‘râc Gecesi
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’den önce ve sonra hiçbir kimseye nasip olmayan bu özel randevuda, Allahu Tela Habibini Mescid-i Haram’dan alıp evvela Mescidi Aksa’ya götürdü. (İsra Sûresi: 1) Oradan da göklere yükseltip yarattığı mükevvenâtı, melekût âlemini, esrar ve ceberrût âlemini ve bütün semâvâtı gezdirdi. Cenneti ve Cehennemi gösterip Arş’ı, Kürsü’yü ve daha nice âyetlerini temâşâ ettirdikten sonra bilinmeyen makamlara çıkardı. Şekilden ve şemâlden münezzeh, keyfiyetten ve mekândan ârî olarak o yüce makamda görüştü.
Allahu Teala Habibini Mescidi Haram’dan direk Mi‘râca çıkarabilirdi ama öyle yapmadı, önce Mescid-i Aksa’ya götürüp oradan göklere urûc ettirdi. Dolayısıyla Mi‘râc Gecesi’ni ihya ederken, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in Mi‘râcına şahidlik eden Mescid-i Aksâ’yı ve Kur’an-ı kerim’de; “mübarek” diye vasıflanan Filistin topraklarını anmadan, mazlum ve mağdur Filistin halkına dua etmeden o geceyi ihya etmek uygun olmaz.
Müslümanlar olarak bir taraftan Üç Aylar’ın rahmet esintilerinden istifade etmeye çalışırken, diğer taraftan da Siyonistlerin zulmüyle kan ağlayan Gazze halkının içler acısı durumu sebebiyle içimiz acıyor, vicdanımız sızlıyor. Uluslararası hukûku hiçe sayarak saldırılarına devam eden Siyonistler, bu katliam ve terör saldırılarıyla zehirli bir virüs gibi gün be gün yayılarak o topraklardaki hakimiyetlerini daha da artırıyor ve zulümlerine devam ediyorlar. Ne yazık ki, İslam Alemi olarak bir Mi‘râc Gecesi’ni daha ihya etmeye hazırlanırken, maalesef Filistin toprakları ve o toprakların bağrında bulunan kutsal mabed Mescidi Aksa siyonizmin işgali altında. Ne acıdır ki bir Müslümanın orada ibadet edip namaz kılabilmesi, zalim Siyonistlerin insiyatifine bırakılmış…
Allahu Teala, Mi‘râc Gecesi’ne şahidlik eden Mescid-i Aksa’nın tez zamanda özgürlüğüne kavuşmasını ve Filistin halkının çektiği zulümlerin bir an önce sona ermesini o mübarek gece hürmetine nasip eylesin.
Berâat Gecesi
Bu ayda idrak edeceğimiz diğer kandil gecesi ise; Ramazan Ayı’nın müjdecisi ve Kadir Gecesi’nden sonraki en kıymetli gece olan Berâat Gecesi’dir. Allah-u Teala o gece kullarını af ve mağfiret buyurur, dualarına icabet eder. Rabbine iltica edip tevbe edenler Cehennemden kurtuluş Berâatlarını alırlar inşâAllah.
Berâat Gecesi öyle bir gecedir ki; gelecek sene içinde neler olup bitecekse bunların hepsi o gece takdir ve tespit edilir. Mahlûkâtın bir sene içindeki rızkları, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacakları; önümüzdeki sene kimler ölecek veya kimler doğacak, hangi bölgelerde yel - sel - deprem ya da yer çökmeleri gibi doğal afetler meydana gelecek ve nerelerde savaşlar zuhûr edecekse bunların hepsi, hatta yağacak olan yağmur tanesine kadar Berâat Gecesi’nde yazılıp takdir edilir. Nitekim Kur’an-ı kerim’de:
“Her hikmetli iş o gecede ayrılır.” (Duhan: 4) Buyurularak o geceye işaret edilmiştir.
Şimdiden hepinizin Mi‘râc Geceniz ve Ramazan Ayı’nın müjdecisi olan Berâat Geceniz mübarek olsun. Rabbim cümlemize rûhânî Mi‘râclar lütfedip Cehennemden Berâatını alan ve hakkında hayırlı takdirler yazılan kullarından eylesin. Amin!..
Fî emânillah!