Tarihin kaydettiği en büyük İslam âlimlerinden biri hiç şüphesiz İmam-ı Gazalîdir. Selçukluların son döneminde yaşayan Gazalî, geride bıraktığı yüzlerce eser ile gerek İslam âleminde, gerekse insanlık âleminde çok derin izler bıraktı ve bırakmaya devam ediyor. Çok iyi bir Kelamcı, derin bir Felsefeci, öncü bir mantıkçı, müçtehid bir Fıkıhçı, mümtaz bir Tasavvufçuydu. İslam âlimlerince kendisine Hüccetül-İslam yani, İslamın delili denildi. Her asırda bir müceddidin geleceğini bildiren hadisten hareketle, yaşadığı asrın müceddidi olarak kabul edildi. Mişkatul-Envar isimli eserinin tercümesi olan bu kitap, İmam-ı Gazalînin tasavvufi eserlerinden birisidir ve ömrünün sonlarına doğru telif etmiştir. Esas olarak, Nur Suresinin 35. ayeti olan Allah göklerin ve yerin nurudur âyetinin yorumudur.Sadece mealine bakmakla, hatta bazı tefsirlere müracaatla bu âyetin ne demek istediğini anlamak gerçekten zordur. Gazalî, Mişkatında bu âyetle ilgili yorumlarıyla muhataplarının ufkunu açmakta, onlara nurlu bir seyahat yaptırmaktadır.