Ülkemizde din eğitim ve öğretiminin yapıldığı yükseköğretim kurumları olan ilahiyat fakültelerinin kuruluşundan günümüze kadar ki tarihi serüvenine baktığımızda, ilahiyat fakültelerinin süreç boyunca iniş-çıkışlar yaşadığı, hatta kapatıldığı, sonra yeniden açıldığı görülmüştür. Bu süreçte ülkemizde yaklaşık 15 yıl din eğitim öğretimi veren bir yükseköğretim kurumu olmamıştır. Sayıları zaman içinde azalsa da, artsa da değişmeyen tek şey ise; ilahiyat fakültelerinin hep siyasi tartışmaların içinde olması olmuştur. İlahiyat fakülteleri ise gelişimini maalesef hep bu tartışmaların içinde sürdürmeye çalışmıştır. Bir eğitim kurumunun geliştirilmesi, bu kurumu oluşturan araştırma görevlisinden profesörüne, idarecisinden hizmetlisine, öğrencisinden velisine, mezun olan öğrencilerini istihdam edecek kurumlara varıncaya kadar, bütün unsurların fikir, öneri ve eleştirilerinin alınması, bunların müzakere edilmesi ve sonunda ortak bir akılla yürürlüğe konulması gerekir. Ortak akılla hareket edilememesi durumu, her zaman eleştirilen statükonun kurumlarda kök salmasına ve yapılması gereken değişikliklerin, yeniliklerin önüne geçmesine neden olur. İşte bu mütevazı çalışmamız, ilahiyat fakültelerine öğrenci gözünden bakıldığında nasıl bir tablo ortaya çıktığını göstermeyi amaçlamıştır. Öğrenci gözüyle bakılan hususlara ise yer yer bazı yorumlar ilave edilerek, yapılan yüksek din öğretiminin daha iyi, daha ideal diyebileceğimiz bir seviyeye nasıl ulaşılacağı yönünde bir fikir serdedilmeye çalışılmıştır. İlahiyat fakülteleri ile ilgili diğer unsurlara yönelik yapılacak başka çalışmalarla birlikte, bu çalışmamız daha anlamlı bir hale gelecektir.