Yeterli ve güvende hissetmek, panik atak karısında kullanabileceğiniz en güçlü duygulardır! Panik atak, yanlı bir alarmdır. Zihninizin sizinle bir nevi oyun oynama eklidir. Panik bozukluk, gerçekte bedensel bir rahatsızlık olmamasına rağmen sırf belirtilerinden ötürü tehlikeli olarak algılanır. Zihniniz saniyeler içerisinde sizi tehlikeli bir eyin olacağına inandırmaya çalıır. Bunu da fiziksel ve düünsel belirtilerle birlikte yapar: Kesin kalp krizi geçireceğim. Ya kontrolümü yitirirsem? Ya delirirsem? Ya ölürsem? Daha önce de kötü eyler olmutu, eminim yine olacak... İte burada psikoloji devreye giriyor. Yaklaık 1.5 asırdır ruh sağlığının hem nasıl bozulabildiğini aratırarak hem de bunun çözüm yollarını sunarak mucizevi bir kapı açıyor. Psikoloji bilimi diyor ki; zihnimizdeki düüncelerin tümünü doğru kabul etmek yanlıtır, hele ki iin içinde kaygı varsa. Kaygı düzeyinizi fazlasıyla yükselten, huzursuzluğa ve mutsuzluğa sebep olan, odaklanmanızı bozan düüncelerinizin çoğunluğunu gönül rahatlığıyla 'gerçek dıı' kabul edebilirsiniz. Panik bozukluğun zamanı ve süresi üzerinde birçok faktörün etkisi vardır fakat bunların içinde neredeyse en önemlisi atak karısında verilen tepkilerdir. Ne zaman atakların gelmesinden endie ederseniz unu söyleyin: Gelirse gelsin! Çünkü ataklar tehlikeli değildir. Fiziksel ve zihinsel olarak güvendesiniz... Buna inanmakla balayacak her ey. Kaçı, insanın yeterlik duygusunu ve kendisine olan güvenini sinsi bir ekilde sabote eden bir davranı biçimidir. İnsan yüzlemesi gereken durumlardan kaçtıkça, sorunlarla baa çıkmaya dair güveni de azalmaya balar. Bu da bir kısırdöngü yaratır ve insanı tekrarlayan kaygılara maruz bırakır. İnsan ne zaman ki, kaygı duyduğu durumlara yüklediği anlamları küçültür ve kaygıdan kaçmayı bırakır, ite o zaman kaygı normal düzeylere iner. En kalıcı ve en iyi iyileme ancak kaygı duyduğumuz eyle yüzlemekle yani kendimizi ona maruz bırakmakla mümkündür. Kaygının insan yaamını paralize etme gibi bir gücü vardır fakat insanın da buna Hayır diyebilme gücü...