İnsanlık, geçmişin devasa birikimi ve deneyimiyle günümüzde kendi tasarımı olan ve gittikçe daha fazla çeşitlilik arz eden akıllı cihazlarla kuşatılmış durumdadır. Bu cihazlara bir taraftan hayatı kolaylaştırdıkları, sınırsız bir konfor alanı sağladıkları, bilgiye ve diğer insanlara erişimi hızlandırdıkları ve pek çok alanda fayda sağladıkları için hayranlık duyulmakta, ancak diğer taraftan da bağımlılığa, pasif tüketimciliğe, işsizliğe, bireyselciliğe, ahlakî problemlere, gelenek, inanç ve değerlerden uzaklaşmaya yol açtığı için kuşkuyla yaklaşılmakta, endişe ve tedirginlik yaşanmaktadır. Bu bağlamda, insan ile teknoloji arasındaki ilişkiye odaklanan ve teknolojik fırtınanın ortasındaki insanı tanıyıp anlamayı ve esasen sağlıklı kalabilmesi ve insani özelliklerini kaybetmemesi için ona yardımcı olmayı amaçlayan siber psikoloji, hızla gelişen ve araştırma konuları her geçen gün artan yeni bir alandır. Kıymetli meslektaşım Dr. Sezai Korkmaz'ın, hem kapsamlı bir literatür taraması ile siber psikoloji, kişilik ve dindarlık kavramlarını etraflıca analiz ettiği ve hem de ülkemiz insanının kişilik özellikleri ve dindarlık durumları ile siber alanın olumsuz/sağlıksız veya problemli yönüne dair tutum ve davranışları arasındaki ilişkiyi sorguladığı bu öncü ve önemli araştırması, gerek ilgili konulara dair pek çok noktayı gün ışığına çıkarması ve yeni bakış açıları kazandırması ve gerekse insanımızın genelde teknolojiyle özelde siber alemle ilişkili psikolojik özelliklerinin ve dinî, manevî ve ahlakî değerlerinin anlaşılması açısından uzun soluklu bir kaynak olma özelliği taşımaktadır. Prof. Dr. Ali Ulvi Mehmedoğlu