İlk baskısı1980 li yıllarda gerçekleştirilmiş olan bu kitap, sırât-ı müstakimi, yolcularını, engellerini ve gerek-lerini hidâyet-dalâlet ekseninde incelemektedir.Sırât-ı Müstakim ve Yolcuları, aradan geçen yıllara rağmen içerdiği tespit ve değerlendirmelerle güncelliğini korumaktadır. Karşılıklı ilişkiler açısından dini gruplar arasında bir ölçüde yumuşama görülmekle beraber, tek-noloji ve medya gibi çağdaş imkanlarla desteklenen ve bir ölçüde de evrenselleşen "ocak gayreti"nin farklı boyutlar kazanarak sürdüğü bilinmektedir. Müslümanların daha doğrusu İslâm ın ülkede "irti-ca", dünyada "İslâmî terör" gibi bahânelerle etkisizleşti-rilme girişimlerinin post modern düzeyde yürütüldüğü-nün görülmesi de ne acıdır ki yeterli bir "din kardeşliği" bilinci oluşturabilmiş ve gruplar arasında yeterli bir ya-kınlaşma sağlayabilmiş değildir.Kur an-ı Kerîm de açıkça ifade buyurulduğu gibi her grup, ülke içi ve dışındaki kendi faaliyetleri ile İslâm adına övünmekle yetinmekte, ülkede ve dunyada tüm müslümanları hedef alan gelişmelere, tartışmaya açık cılız tepkilerle yetinmekte, teselli bulmakta, ve de avunmak-tadır. Gruplar arası bir birlikteliği imkansız görerek, kimi zaman hakim ideoloji ve güç odaklarıyla uzlaşma yolları arayıp tavizler verme yoluna bile gidilebilmektedir. Diğer yandan farklı inanç ve din mensuplarıyla di-yalog girişimleri değişik düzeylerde ve ısrarla sürdürül-meye çalışılırken müslümanlar arası gözle görülür bir yakınlaşma nın ortaya konulamamış olması "din kardeş-liği" ortak paydasına sahip olanlar için ciddî bir sorumlu-luk konusudur. Söz konusu uzlaşı ve hoşgörü tavır ve girişimlerinin neden müslüman gruplar arasında denen-mediği sorusu tüm dehşet ve kahredeciliği ile ortada durmaktadır. "Kendi aralarında uyumlu ve merhametli" seviye ve övgüsünü -mümkün olduğunca- yakalayabilmeye çalışmak günün müslümanlarının önündeki öncelikli ve kutlu bir hedeftir.İşte böylesi bir ortamda kendi çapında bir uyarı ses-lenişi niteliğinde olmak üzere, baştan sona gözden geçirile-rek ve belli ölçüde güncelleştirilerek "Sırat-ı Müstakim ve Yolcuları" ikinci kez yayımlanmıştır. Bu baskıda eme-ği geçen herkese teşekkür ederim.Amaç, din kardeşliğini önceleyip grupçuluğu öte-lemek ve dolayısıyla müslümanlar arası kaynaşmayı teş-vik etmek ve bu yönde bir anlayış ve davranış geliştirmeye çalışmaktır.İnancımız odur ki, İslâm ı ve müslümanları önem-seyen herkes, özel bağlılıklarını din kardeşliği çerçeve-sinde yeniden değerlendirme göreviyle başbaşadır. Zira, müslümanlar arası insanî ve sosyal ilişkilerin olmazsa olmaz ilkesi din kardeşliğidir.Bu ilkenin sadece söylem olarak değil, eylem olarak ortaya konulması müslüman dünyasının en kutlu cihadı ve tek kurtuluş yoludur.