Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk, Son Hikâyeler'de insan için en evrensel, entemel gerçeği ele alıyor: Ölüm. Okurunu tanıştırdığı üç hikâye var bu kitapta, yakınlıkları ilerahatsız eden ve hayal gücüne giderek daha derinden hükmeden üç dünya, yalnız ve kendiniarayan üç kadın. Uzun bir aradan sonra eve dönen ama tanıdıkların anılarıyla teselli bulmakzorunda kalan Ida; keçisiyle dağlarda yaşayan Pareskeva ve son olarak torun Maja. Başlangıçtabağımsız gibi gözüken bu üç hikâye, aslında üç kuşağın ruhunun en gizli köşelerini son derecerenkli bir şekilde temsil ederler. Tamamen farklı üç dünya, tamamen farklı üç geçmiş vekaçınılmaz bir gerçek. Son Hikâyeler, tanıdık, özgün ve sofistike kadın karakterleri üzerindeninsan hayatını ve geçen zamanı incelikle sorguluyor. Olga Tokarczuk bu parçalı masalında yineinsanı kendiyle çarpıştırıyor, gerçekle yüzleştiriyor ve yine kendiyle sağaltıyor.Işık ve gölgelerle oynayan yazar, olağanüstü bir beceriyle üç kadının hareketli portreleriniçiziyor sonsuz hüzünlü bir manzaraya karşı portreler. Le FigaroOlga Tokarczuk, uzun zaman önce başarıya ulaştı, şöhret için çabalamıyor ve edebiyatı birçeşit sohbet olarak ele alıyor. Ve konuştuğu odak okurlarını öyle etkiliyor ki. En zor olanıyapabiliyor: Gündelik yaşamdaki gizli cevheri ortaya çıkarıyor. Gazeta WyborczaRahatsız edici, ilgi çekici, dokunaklı hikâyeler. FocusSon Hikâyeler, ölümden bahsederken hayatı da anlatıyor. Olga Tokarczuk, şiirsel hayal gücüve dilin güzelliğiyle şeylerin ve deneyimlerin kaybolmasına karşı çıkıyor. Die Tageszeitung