Maveraünnehir'den Marmara'ya kadar geniş bir sahanın tarihsel birikimi, kültürü ve pratiği üzerine kurulan Osmanlı Devleti, zamanla, sınırlarını Orta Avrupa'dan Yemen'e kadar genişletmiş ve kadim dünyanın merkezi olan Avrupa, Afrika ve Asya'nın kesiştiği coğrafyada, dünyanın en etkili devletlerinden biri haline gelmiştir. Osmanlı Devleti'ni önemli kılan bir diğer özelliği ise geniş bir coğrafyada, farklı dil, din ve ırktan yüzlerce unsuru asırlarca bir arada yaşatan idari ve toplumsal düzeni ve kesintisiz olarak tek bir hanedan tarafından yönetilmesiyle dünya tarihinde benzeri olmayan bir siyasal yapı olmasıdır. Hiç şüphesiz Osmanlı Devleti'nin bu başarısında, Türklerin cesareti, yiğitliği ile askeri örgütlenme, savaş becerisi ve fetih stratejilerinin payı büyüktü. Mehmet Yaşar Ertaş, Sultanın Ordusu: 1715 Mora Seferi'nde Organizasyon ve Lojistik kitabında Osmanlı ordusunun başarılı seferlerinden birinin perde arkasını anlatıyor. İlk bölümünde sefer yolunun belirlenmesi, yol üzerindeki yapım ve onarım çalışmaları ve ulaşım vasıtalarının anlatıldığı kitabın ikinci bölümünde ise merak edilen bir konuya, ordunun sefer sırasında nasıl beslendiği, yiyecek ve içeceklerin nasıl temin edildiği ve askerlere nasıl dağıtıldığı konusuna açıklık getiriliyor.