Düşünmenin ve düşüncenin rafa kaldırıldığı ve tüm Saiklerin bunları kökünden yok etmeye götürdüğü bir zaman diliminde en fazla muhtaç olduğumuz iki değer...Bizleri dağlara, taşlara, yerlere, göklere, canlılara bakarak onları yaratanın yüceliğini düşünmeye davet eden bir inancın müntesipleri olarak, neticesi teyakkuz olan bir tefekkür ameliyesine muhtacız bugün.Ne var ki, üzerine serpilen ölü toprağıyla yokluğa mahkûm edilmek istenen, yeniden dirilmesi adına ona hayat verecek ne kadar yaşam kaynağı varsa bir bir kurutulan, kökleriyle arasında bağ olacak ne kadar unsur varsa ortadan kaldırılan bir toplum olduk biz.Ölüleri bile diriltmeye muktedir olan bir Allah'a inanan bizler için böylesi bir manzara dahi yese düşmek için bahane olamaz, olmamalıdır. Mütevazi düşünmelerle başlayacak olan teyakkuzun ve geri dönüşün yollarını, sebeplerini aramalıyız.Müslümanların istikbaldeki büyük uyanışına çok mütevazi bir katkı olması amacıyla farklı zamanlarda muhtelif olaylar üzerine kaleme aldığımız satırları okurlarımızın istifadesine sunmayı amaçlayan bu eser, olaylar karşısında birkaç cümlemizin olması gerektiği yönünde bir örnek teşkil etmeyi hedeflemektedir.