"Mü'min rivayetten başlar, riayete ulaşmaya çalışır, bu yolu ne kadar iyi başarırsa kemâlden ve velayetten o nispette nasip alır. Şeriat yoldur, tarikat bu yolda yürümektir, hakikat ulaşılan ilahî hikmet ve marifetullahtır."Tasavvuf, hem bir terim hem de bir ilim olarak teşekkül sürecinden günümüze tartışılagelmiş bir mefhumdur. Ona gönül veren de onu eleştiren de bu sahada oluşmuş fevkalade külliyata ve ehlullahın ilahî neşvesinin esaslarına istidadınca aşina olmak durumundadır.Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Temel Tasavvufî Kavramlar'da tasavvuf alanındaki terimsel birikimi, tasavvuf tarihinin serencâmı içinde gelişen ıstılahlarla ve bunların değişen ve genişleyen anlamlarıyla ele alıyor. Merkezine Allah ve Peygamber sevgisi ile ayet ve hadis referanslarını alan bu çalışma; edeb, amel, ilim ve âlim, sûfî, şeriat, hakikat, tarikat, irfan/marifet ve ârif, örnek insan, saadet, insan-ı kâmil, az yemek, az uyumak, az konuşmak gibi temel meselelerin üzerinde durarak bu kavramların hem nazarî kategorilendirmelerini hem de amelî uygulamalarını İslam ve tasavvuf geleneğindeki önemli isimlerden örnekler, nükteler ve menkıbeler eşliğinde irdeliyor. Bu çalışmada, genel tasavvuf terimleri sözlüklerindeki kavramların tanımları ve mahiyetleri, Zünnûn-ı Mısrî'den Bişr-i Hâfî'ye, Bâyezîd-i Bistâmî'den Ebû Tâlib el-Mekkî'ye erken dönem büyüklerinin pratikteki uygulamalarıyla açıklanırken teorik nüanslar da İmam Gazzâlî, Yûsuf el-Hemedânî, Kelâbâzî, Teftâzânî, Kuşeyrî gibi âlim-sûfîlerin düştükleri şerhlerle destekleniyor. Temel Tasavvufî Kavramlar, bu yönüyle gelenek içinde gelişen âdâba ve erkâna dair birçok kavramı sözlük anlamlarından öteye taşıyarak alt başlıklarıyla açıklarken her kesimden okur kitlesine hitap edebilecek ve bu kavramlara dair soru işaretlerini giderebilecek bir tavra ulaşmış oluyor.