Tarih boyunca, hayat tecrübemizin en soyut, geçici ve anlaşılması güç fenomenlerinden biri olanzamana bir düzen dayatıp ölçeklendirmeye yönelik karşı konulamaz bir ihtiyaç hissettik.Özellikle yeni binyılın başlangıcından itibaren, zamanın doğasına duyduğumuz hayranlık ve onutanımlama girişimlerimiz yeni seviyelere ulaştı. Bedenlerimiz, makinelerimiz ve yıldızlarla ölçtükonu. Günümüzün modern dünyasında, doğanın algıladığı zamanı parçalara ayırdık, düz bir çizgihâline getirdik ve anlaşılmaz bir hâl alana kadar uzattık.Peki tüm bu çabaya rağmen takvimlerimiz ve saatlerimiz gerçekte neye hizmet ediyor?Takvimimizin antik ve ilkel halkların kullandıklarından ne farkı var? Bugün, yirmi birinciyüzyılda; zamanın doğallıkla atan nabzından, atalarımızın olduğundan daha mı uzaktayız?Anthony Aveni, zamanı algılama, tanımlama ve ölçme biçimimizi; astronomiden biyolojiye,mimariden teolojiye çeşitli disiplinler çerçevesinde tarihsel bir bakış ile ele alıyor.Üst düzey bilim ve iyi üslubu bir araya getiren eşsiz bir eser. Hayatlarımız, hatta atalarımızınhayatları; ustalıklı takvimler tarafından düzenlendi. Yalnızca aynı zamanda antropolog vearkeolog olan bir astronom, böyle karmaşık bir meseleyi bu derece iyi bir üslupla anlatabilirdi.-Michael D. Coe (Antropoloji Profesörü - Yale Üniversitesi)